Uzman Klinik Psikolog Kevser Baysal • 5 Aralık 2023 - 5 dk • 5 dakikada okunabilir
Her canlı doğduğu andan itibaren yaşam ile etkileşim haline geçer. Bu etkileşimi kimi zaman gerçek
kimi zaman sahte savunmalarımızla farkında olmadan kurmuş oluruz.
Gerçek kendilik, savunmalarımızın olmadığı tüm çıplaklığıyla kendimizi ortaya koyduğumuz yani
kendilik aktivasyonumuzu herhangi bir dış dünyadan müdahale olmadan gerçekleştirebildiğimiz
“kendin olabilme” potansiyelidir. Gerçek kendiliğin oluşabilmesi için bebeklik döneminde temel duygu
ve fizyolojik ihtiyaçlarımızın yerinde ve zamanında doğru bir şekilde karşılanması oldukça önemlidir.
Bu ihtiyaçlarımızın büyük bir bölümü bakım verenlerimiz yani anne ve baba tarafından
sağlanmaktadır. Gerçek kendiliğin kabulü bebeklik döneminde anneyle ve dış dünyayla iletişimini
içselleştirip uyarlanmasıyla oluşur. Kendiliğin sağlıklı bir şekilde oluşamamasında ise bakım
verenlerimizin de yanı sıra genetik aktarımlar, eğitim, yetiştirilmiş olduğumuz kültür ve yaşamın
içerisindeyken karşılaştığımız olumsuz birtakım olayların etkisi de vardır. Bu sebepler gerçek
kendiliğinin oluşumunu engeller sahte kendiliğin ortaya çıkmasına olanak sağlar. Winnicott’ın da
söylediği gibi sahte kendilik hali, “kalbe geçirilmiş bir kılıf” gibidir. Bu kalbe geçirilmiş kılıf yani sahte
kendilik insanın bir ötekine göre yaşamını devam ettirmesini yani gerçek kendiliğini ortaya koymasını
engeller. Bu kılıfın içerisinde kişi kendisiyle iletişim kuramaz ve kendisi ile yabancılaşmış olur.
Gerçek kendiliği bastırılmış kişiler hayatlarında yoğun bir boşluk hissi hissederler. Hayattaki
önceliklerini, hayattan ne istediklerini ve nereye ait olduklarını bilemezler. Kendi arzu ve isteklerine
göre hareket etmek yerine bir başkasının isteklerine düşüncelerine göre hareket edip yalnızca çevreye
göre yaşamını devam ettirirler. Çünkü bakım verenlerinden ayrışamamış olup bireyselleşememiştirler.
Winnicott’ın cümlesinde de bahsettiği gibi “Saklanmak bir eğlencedir. Ancak bulunamamak bir
felakettir.”
Not: Bu içerik yalnızca bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır ve terapi sürecinin yerini kesinlikle tutmaz.
Psikolojik durumunuzu yönetme süreciniz yorucu ve zor geçiyor ise lütfen profesyonel yardım almayı
hedefleyin.